Farkındalığın Yaşı Olur mu?
- Bilgehan Uyar Erol
- Mar 12
- 2 min read
Updated: Mar 24
Bugün size çokça gündemde olan, birçok platformda denk geldiğimiz, bazen ‘mindfulness’ bazen ‘bilinçli farkındalık’ olarak geçen ama bu yazıya özel sadece ‘farkındalık’ olarak değineceğim bir konudan bahsetmek istiyorum. Farkındalık konusu bizim için çok değerli, çünkü hem koçluk sürecinde hem de vermiş olduğumuz eğitim ve atölye çalışmalarının hepsinin temelinde olmazsa olmaz diyebileceğimiz bir olgu farkındalık.
Peki biz neyi kasdediyoruz farkındalık deyince? Kısaca bir tanım verecek olsak; farkındalık, bireyin kendi duygu, düşünce ve davranışlarını bilinçli bir şekilde gözlemleyebilmesi ve bu farkındalıkla bilinçli seçimler yapabilme yetisidir. Bir ileri aşamada, bireyin çevresinde olup bitenleri ve bunlarla olan etkileşimi de denklemin içerisinde yer alır. Dolayısı ile sadece iç dünyamızı değil, başkalarının hisleri ve çevremizde olup bitenleri de kapsar. Bu beceri, yaşa bağlı olarak değişik seviyelerde geliştirilebilir ve yaşam boyu gelişim gösterebilir.

Yakın zamana kadar, farkındalık sanki belli bir yaşa gelince ve hatta yetişkinlik yaşlarında geliştirilebilir bir yeti gibi anlaşılıyordu. Şu anda yapılan araştırmalar ise çocukların daha anaokul sıralarında, onların yaşına uygun içeriklerle ve pratiklerle, geliştirebilecekleri bir yetkinlik olarak ortaya çıkıyor.
Çocukluktan Yetişkinliğe Farkındalık

Farkındalık her yaşta geliştirilebilir. Farklı dönemlerde beyin gelişimine uygun olarak yapılan pratikler, iyi bir rol modelin bulunması ve istikrarlı bir yaklaşım bu yetinin gelişimini etkiler. Mesela ilk yıllarda çocuklar daha benmerkezci olup kendi duygu ve ihtiyaçlarına odaklıdır. ‘Çocuklar için Mindfulness’ çalışmalarında uygulayıcılar bu tip yönelim ve ihtiyaçları da dikkate alırlar. Yaş ilerledikçe, 7-11 yaş aralığındaki çocuklar başkalarının perspektifini anlamaya başlarlar. Çocukluk döneminde değişmeyen tek şey muhteşem yaratıcı ve hikayelere açık olan minik kalpler ve zihinlerdir.🙂
Ergenlik dönemi ise, farkındalık gelişiminin kritik bir evresidir. Bu dönemde beynin prefrontal korteksi (karar verme, empati ve öz farkındalıktan sorumlu bölge) hâlâ gelişme aşamasındadır. Aynı zamanda hormonların da bir çorbaya dönüştüğü ve çocukluk çağına göre bayağı farklılaşmış bir aşamaya geçilmiş olunur. Bu nedenle ergenler bazen dürtüsel davranabilir, duygusal dalgalanmalar yaşayabilir ve uzun vadeli sonuçları öngörmekte zorlanabilir. Ancak bu dönem, bilinçli farkındalık çalışmaları için en uygun zamandır; zira beyin, yeni beceriler öğrenmeye ve alışkanlık geliştirmeye açıktır. Ergenliği deneyimleyen genç ise anlaşılmak ve dinlenilmek ihtiyacındadır. Dolayısı ile bilinenin aksine, bilinçli farkındalık ve bununla beraber gelişen duygusal zeka ve istikrar için yetişkinlik dönemini beklemek, yaşam kalitesi ve tatmini açısından zaman kaybı olur.
Ergenliği takip eden süreçte hayatlarımızda belli dönüm noktaları vardır, çok klasik bir zaman çizelgesinde üniversiteye başlamak, işe girmek, evlenmek ve ebeveyn olmak bunlardan başlıcalarıdır. Her birinin geçiş ve dönüşüm süreçlerinde farkındalık ve bu temel üstüne kurulan yetkinlikler hayatlarımızı zenginleştirir ve kendimizle ve yaşamla olan bağımızı kuvvetlendirir.

Ebeveynlerin kendi farkındalığı, çocukların gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kendi duygularını tanıyan ve sağlıklı bir şekilde yönetebilen ebeveynler, çocuklarına bu beceriyi kazandırmada daha başarılı olur. Özellikle zorlayıcı anlarda ebeveynin merkezinde kalabilmesi ve çocuğuna empatik yaklaşması, çocuğun da aynı becerileri geliştirmesine katkı sağlar. Bu konu bir yazıda anlatılamayacak derecede derin bir konudur ama bugün bir giriş yapmış olalım. Zira farkındalık, sadece yaşla birlikte gelen bir bilgelik değil, pratikle öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceridir. Bilinçli nefes alma teknikleri, duyguları fark edip adlandırma çalışmaları, zihinsel odak ve gözlem çalışmaları, empatiyi geliştiren egzersizler bu konuda etkili yöntemlerdendir. Çocuklarımız için kendilerini keşfedecekleri yaratıcı alanlar oluşturup, hislerini anlamalarına yardımcı olacak açık uçlu sorular sormak basit ama çok etkili bir başlangıç olacaktır.
Ebeveynler olarak hem kendi farkındalığımızı geliştirerek hem de çocuğumuzun bu konuda ilerlemesine rehberlik ederek onlara en değerli hayat becerilerinden birini kazandırabiliriz. Süreçte çocuğunuz veya kendiniz için bir destek ararsanız, HiPo olarak yanınızdayız.
Sevgiler,
Bilgehan